Çevik Dönüşümler

Kaygılar ve Çözüm Arayışları

Heyecanla başlayan ancak beklentileri karşılamayan, bazıları hüsranla sonuçlanan “Çevik Dönüşüm” projeleri Batı dünyasında Çevik Yaklaşımları sorgulatmaya başladı. Çevik olmaktan ayrışan, süreçlere, ritüellere odaklanan ve sertifikalarla ticari boyuta kayan “Çevik Yaklaşımlar” hakkında kaygılı paylaşımlara sıkça rastlıyorum.

Ray Arrel teknoloji dünyasının içinden gelen ve çevik yaklaşımların gelişimine katkıda bulunan biri. Beş yıldan beri paylaştığı podcastlerini (Agile Coaching Network) ilgiyle dinliyorum. Bu yıl Temmuz ayında Agile Alliance tarafından Orlando’da gerçekleştirilen “Agile 2023” etkinliğine katıldıktan sonra paylaştığı 2 dakikalık podcast’te (learning Spike: Abandoning the Agile Brand) Çevik Yaklaşımlarla ilgili kaygılarını dile getiriyor.

https://pca.st/m3xokp78

Etkinlikte sohbet ettiği bir çok kişinin, ünvanlarından “Çevik” ibaresini kaldırdığını belirtiyor ve arkasındaki nedenleri kısaca özetliyor. Son yazısında Antonio Nieto-Rodriguez de benzer kaygılara değiniyor.

https://lnkd.in/gS8wqyrX

Buna karşılık sorgulanan şey Çevik Manifesto değil. Manifestonun tek sayfada, yirmi iki yıl önce paylaştığı ilkeler ve değerler bu gün halâ değişime adapte olmakta zorlanan organizasyonlara ışık oluyor. Buna karşılık iş dünyası, bu değerleri ve ilkeleri hayatın içine sokmakta, uygulamakta zorlanıyor, organizasyonel silolar yıkılamıyor, kurumları yönetenlerle, fikirleri değere dönüştürmesi beklenen ekipler arasındaki mesafe halâ korunuyor. Tepe yönetim elini taşın altına koymadıkça, bu samimi ve aktif desteği olmadıkça bu kısır döngünün kırılması da mümkün olmuyor.

Previous
Previous

Neden Proje Yönetimi?

Next
Next

Çevik Manifesto