.

Proje yönetiminde başarının tarifi nedir? Bir projenin öngörülen zaman ve bütçe içerisinde kapsamı ortaya koyması, müşterisine kabul ettirmesi projenin başarısını garanti eder mi? Projede tanımlanan hedeflerin elde edilmesi her zaman başarı getirir mi? Soru garip gibi görünüyor ama üzerinde düşünmekte fayda var.

Her proje değer yaratma üzerine kurgulanır. Projeden beklenen değerin, projenin başlatılması öncesinde tanımlanması beklenir. Bu her proje için kolay olmayabilir. Başlatılan projede hedefler tanımlanmış olsa da paydaşların beklediği değerlerle ilişkilendirilmemiş olabilir. Örneğin hedeflenen fonksiyonaliteleri geliştirilmiş, doğru çalışan bir yazılım kullanım zorluğu nedeniyle yaygınlaştırılamıyor ise bu durum paydaşlarda hayal kırıklığı yaratabilir, proje yöneticisinin başını ağrıtabilir.

Projeyi başlatma kararı öncesindeki analiz ve değerlendirme sürecinin kalitesi proje hedeflerinin de kalitesini belirler. Ancak bu sürecin her şirkette başarılı bir şekilde yürütüldüğünü söylemek mümkün müdür? Şirkette silo kültürü egemen ise, tepe yönetimde güçler arası mücadele varsa, projeler bir portföy olarak yönetilmiyorsa, projelerin seçiminde de riskler olduğunu söyleyebiliriz. Seçilen proje şirket çıkarlarından ziyade belirli bir departmanı ya da tepe yöneticiyi ön plana çıkartmaya odaklı olabilir. Hatta yanlış, eksik analizlerle hiçbir şekilde değer yaratmayacak, yanlış bir projeye yatırım yapma kararı bile alınmış olabilir. Bu durumdan proje yöneticisi ne derecede sorumludur?

İş dünyasındaki rekabetin artması ve değişimin hızlanmasıyla projeler şirketlerin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu gelişme proje yöneticilerinin rolünü de değiştirdi. Proje yöneticileri önceleri yönetim tarafından önlerine konan projeleri hayata geçiren görev insanlarıydılar. Şimdi ise şirket içindeki pozisyonlarına bakılmaksızın projelerin akıbetlerinden sorumlu tutuluyorlar. Bu yaklaşım şirket içerisinde stratejik bilgilere erişimi oldukça kısıtlı olan proje yöneticileri için dahi değişmeyebiliyor. Bunu kötü bir haber, ya da gelişim için bir fırsat olarak görebilmek ise proje yöneticilerine kalıyor. Fırsatları baltayı taşa vurmadan kullanabilmek de bir dizi yetkinlik ve çaba gerektiriyor.

Paydaşların proje başarısıyla ilgili algıları projenin yarattığı değerle oluşuyor. Değeri ortaya çıkarabilmek, ya da aslında olmayan değeri yolun başında fark edebilmek, alarm zillerini çalmak da proje yöneticisinin sorumlulukları arasında yer alıyor. Başarının sadece zaman, maliyet, kapsam üçgeni içinde tanımlaması yeterli değildir, bunlara proje sonunda yaratılacak değer ilave edilmeli ve asıl odak burada olmalıdır.