.

Yıllar önce proje yönetim metodolojisi üzerinde çalışmaya başladığımızda kendimi yalnız hissetmiştim. Milyon TL’leri aşan kaynakları kullanan projeler metodoloji olmaksızın yönetiliyordu. Bu durumun şirket içinde bir yönetici olarak sadece beni kaygılandırmasını anlamakta zorlanmıştım. Taksi giderlerini dahi yakından takip eden, denetleyen bir yönetim anlayışı nasıl olur da milyonlarca TL’nin harcandığı projelerin prosedürsüz, metodolojisiz yürütülmesini kabullenebilirdi? Bir projede planlama için harcanan çabalarımız nasıl olup da zaman kaybı olarak nitelendirilirdi?

Şimdi o yılları düşündüğümde, yönetime sormayı akıl edemediğim sorular, o yıllardaki önyargılarım, inançlarım zihnimde dolaşmaya başlıyor.

Bu gün proje yönetimi ve metodolojileri üzerine verdiğim eğitimlerde de katılımcı bazen sorguluyor; “Proje yönetimini bu şekilde anlatıyorsunuz, iyi, güzel, ama gelin bir de bunları bizim şirketteki yöneticilere anlatın. Gerçek hayat burada anlatılanlardan çok farklı!.”. Bu paylaşım beni yine yıllar öncesine, kendi deneyimlerime götürüyor. Ancak detaylara hakim olmadan, tek taraflı bir değerlendirmeyle önerilecek bir çözüm ne kadar doğru, sağlıklı olabilir? Bu nedenle, yorumlarla beraber benim de sorularım başlıyor;

“Paylaştıklarımdan hangileri sana gerçekçi gelmiyor, yöneticin neleri kabul etmiyor, anlamıyor, anlamamasının altında sence neler var, fikrini değiştirmek için neler yapabilirsin, …? ”.

Bu sorularım kimi zaman oldukça anlamlı, değer yaratan başka paylaşımları başlatıyor, kimi zaman da karşımdaki kişiyi suskunluğa itiyor. Ancak suskunlukta dahi karşımda bir içsel sorgulamanın başladığını bakışlardan, tavırlardan hissedebiliyorum. Doğru soruyu, doğru şekilde, doğru zamanda, önyargısız sorabilmek becerisi de hemen aklıma koçluk sürecini getiriyor.

Bir proje yöneticisinin performansına katkıda bulunabilecek yetkinlikler arasında iletişim, etkileme, liderlik ve benzeri birçok yetkinlik yanında koçluk da yer alıyor. Bunlar proje yöneticileri için önemli, değer yaratan yetkinlikler. Bunların arasında özellikle koçluğu daha farklı bir yere koyuyorum.

Koçluk süreci sadece doğru soruyu, doğru şekilde sorabilme yetkinliğini kazandırması açısından bile çok değerli. Sadece sorular sorarak, sorun yaşayan ve buna çözüm arayan bir proje yöneticisine çözüm yollarını kendi başına keşfetmesini sağlayabilirsiniz. Bunun için iş koşullarını, sektörünü, projesinin kapsamını dahi bilmeniz gerekmeyebilir.

Proje yönetim metodolojisini gereksiz, planlamayı zaman kaybı olarak gören bir yöneticiyi veya projeye önyargılarla yaklaşan bir paydaşı anlamakta zorlanmış, ne istediğini tam olarak ifade edemeyen bir müşterinin beklentilerini netleştirirken tıkanmış, ya da yaşadığı sorunlarla nasıl baş edeceğini bilemeyen bir ekip liderinizin içindeki potansiyeli ortaya çıkarmaktan kaçınmış olabilirsiniz? Bunlar size yabancı değil ise koçluk sizin için değer yaratan bir araç olabilir.

Şimdiye kadar koçluk sürecine ilgi duymadıysanız tanışmanızı öneririm. Bir yönetici, bir çalışan, bir anne, bir baba, bir insan olarak size de çok şeyler katabilir.